SOLARA’NIN 2008 YILI SÖRF RAPORU

Çeviren Hande Sezer

GERÇEĞE VE YENİYE DOĞRU

Büyük Atılım Yılı 2008’e Hoşgeldiniz!

2008 yılı uzun zamandır beklediğimiz yıldır. Bu yıl, her şeyin mümkün olduğu son derece güçlü ve heyecan verici bir yıldır.

Bu yıl, son derece derin Monolitik Değişimler yılı olduğu için, yıl boyunca şiddetli, hayat değiştirici içsel ve dışsal değişimler deneyimleyeceğiz. Yılın sonunda, kendimizi şu anda bulunduğumuzdan çok farklı koşullar içinde bulacağız. Yeni insanlarla, yeni yerlerde ve yaratıcılığımızı kullanabileceğimiz yeni kariyer yollarında olacağız. En önemlisi de tamamen yeni bir takım öncelikler ile ilgili çok geniş bir farkındalık içerisinde olacağız.

2008 yılı, illüzyonun sonunun başlangıcını temsil etmektedir ve sayısız mücadeleyi de beraberinde getirecektir. Bu mücadeleler, henüz yeni seviyelerine adım atıp Gerçek Öz Varlık’lar haline gelmemiş olanlar için ölçülemez derecede daha büyük olacaktır.

Bu mücadelelerden bazıları, içimizde zamanı geçen veya bizi gerçek varlıklarımız olmaktan alıkoyan bazı elementlerin, sonsuza kadar bırakılmak üzere fazlasıyla büyüyerek yüzeye çıkması şeklinde karşılaşacağımız kişisel mücadelelerdir. Bunun sebebi artık içimizde gerçek olmayan hiçbirşeyi taşıyamayacak olmamızdır. Yıl boyunca, hayatımızı Gerçek Öz Varlıklar olarak yaşamamız için sürekli mücadelelerle karşılaşacağız, eğer böyle yaşarsak, En Çılgın Hayallerimizin Gerçekleşmesi için Ekspres Yola girmiş olacağız.

2008 yılında LOTUS SEVGİSİ’nin yükseltilmiş enerjilerinin Dünya gezegeni üzerinde daha önce hiç görülmemiş bir frekansta akışını deneyimleyeceğiz. LOTUS SEVGİSİ, Lotus Dünyası diye bilinen daha derin Görünmeyenin gerçekliğinden doğar ve benim ancak bir Ultra Daha Büyük Gerçeklik diye adlandırabileceğim Saf Gerçek Sevgi’nin, herşeyi etkileyen temel seviyedeki titreşimi ile birlikte, tamamen yeni bir farkındalık seviyesini de beraberinde getirir. Kendimizi olabildiğince çabuk olarak bu enerjilerle hizalamamız hayati önem taşımaktadır.

Lotus Sevgisi’nin güçlü akışının yan etkilerinden biri bütün illüzyonun paramparça olmasıdır. Bu sebeple dış dünya bazı karışıklıklar deneyimleyecektir. Dışsal kaos ve yükselmiş korku zamanları yaşanabilir. Özellikle finans sektörü çok hassas olacaktır; bazı para birimleri, finansal marketler ve mali sistemler çökebilir. Bitiş Zamanı’nda olduğumuz için, eskinin bu çöküşü beklenmesi gereken birşeydir.

Bu GERÇEK ve DOĞRU olmamız ve her zaman Lotus’un Kalbi’nde merkezlenmiş bir şekilde kalmamızı çok daha önemli bir hale getirmektedir. Eğer böyle yaparsak herşey çok iyi olacaktır. Böylelikle gerçek bolluk içinde olan Ultra Daha Büyük Gerçeklik içerisinde kalıp, yapmamız gereken herşeyi büyük finansal zorluklar çekmeden yapabileceğiz. Yeni Hayatlarımızın her seviyesinde tam destek alacağız.

Yıl boyunca, sürekli olarak Yeşil Işıklar, Altın Fırsatlar, Büyük Kesişmeler, Monolitik Değişimler ve Kuantum Atılımları’ndan oluşan bir kafileyi deneyimleyeceğiz. Bütün bunlar henüz bizim hayal bile edemeyeceğimiz seviyelerde olacak. Ve bunlardan sonra, artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak....

2007’NİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

2007 koca bir Değişim Yılı’ydı. Büyük bir Dönüm Noktası olan bu yılda, bildiğimiz çevremizin ağacını çok uzun zamandır bulunduğu yerden söktük ve doğru zaman geldiğinde yeni yerine gitmeye hazır olabilmesi için köklerini çok dikkatli bir şekilde bir çuval bezine sardık.

Çoğunlukla çok fazla şey başaramamışız veya dramatik içsel değişimler yapamamışız gibi gelse de, yılın sonunda ne kadar çok başarılı olduğumuzu gördük. Farkettiğimizden çok daha fazla başarılıydık.

Bu yıl bir çoğumuz Gerçek Öz Varlıklarımızı doğurduk ve dış yaşamlarımızı tamamen yeni bir seviyeye taşıdık. Bunu, içimizde bulabildiğimiz bütün zamanı geçmiş unsurları temizleyerek ve hareketlerimizi ve tepkilerimizi, bizim gerçekten kim olduğumuzun mükemmel bir aynası olacak şekilde düzelterek yaptık.

Tepkilerimizi tamamen değiştirmek ve böylelikle eski tetik mekanizmalarını nötralize etmek ve uzun zamandır bizi engelleyen limitleyici kalıpları eritmek için yeni benliklerimizi veya bazen ilerideki benliklerimizi eski olayların içine getirerek Geçmişi Yeniden Biçimlendirdik. Herşeyi tamamen yeni bir seviyeye getirmek suretiyle geçmişin dengesizliklerini düzelttik ve Ho'o Pono Pono (yaratılışın dengesi ve armonisine dönmek-herşeyi doğru yapmak) aracılığıyla işleri yoluna koyduk.

Varlığımızı gözden geçirip ayıklarken, birçok insanı, zamanı geçmiş ilişkileri, bizi tatmin etmeyen işleri, sınırlayıcı konseptleri, yüzeysel sosyal aktiviteleri ve tarihi geçmiş spiritüel çalışmaları bıraktık. 2008 yılında, biz daha GERÇEK ve DOĞRU hale gelirken, her bir yeni katmanın ortaya çıkışında, bu devasa bırakma işlemi devam edecek. Ve bunu yapmak giderek daha kolay bir hale gelecek.

Ayrıca eski hayatlarımızın bir çok desteğini bıraktık ve Yeni Hayatlarımız için gerekli aletleri ve mihenktaşlarını toplamaya başladık. Bu objeler Yeni Hayatlarımızın titreşimini eski hayatlarımıza demirleyerek, kendimizi özgürleştirmemizde ve Yeni ve Gerçek olana doğru ilerlememizde bize yardımcı oldular.

Yapabildiğimizde, bize küçük gelen sorumlulukların asasını, bu sorumlulukları bir sonraki adımları olarak almayı bekleyenlere verdik. Askıda olan bir çok projenin tamamlanmasını sağladık.

Yıl boyunca, daha once hiç olmadığı kadar, Gerçek Öz Varlıklar olarak öne çıkmamız ve eski kalıpları yıkmamız için zorlandık. Onların nerede bulunduğunu ve oraya nasıl gideceğimizi bilmediğimiz halde, Yeni Hayatlarımız yönünde bütün varlığımızla kürek çekmemiz gerekti. Bu güven veya inanç gerektirmiyordu; onun yerine yeni, gerçek istikametlere doğru çağırıldığımıza yönelik derin içsel bilişimiz ile hizalanarak gerçekleşti. Gerçek Öz Varlıklar olma isteğimizi birincil önceliğimiz yaparak ve Yeni Hayatlarımıza tam bağlılıkla ilerleyerek.

Bütün bunları, Gerçek Sevgi’nin Yeni Matriksi için yeniden yapılanmakta olan kalplerimizin etrafında kaskatı bir yapı iskelesi varken yaptık. Bu da demek oluyor ki, yılın büyük bir kısmında sevgimiz ulaşılabilir değildi. Sevgi dalgalarıyla dolmak yerine, çoğunlukla donuk veya nötr hissettik. Bu duygusal kopukluk ve donukluk, gerçek olmayan herşeyi üzerimizden atarken bazen yapmakta olduğumuz şeyin sertliği ile başa çıkabilmemiz için gerekliydi.

Ve bazen sevgimiz yok olmuş gibi görünsede, bu doğru değildi. Duygusal bedenlerimiz 2008 yılında hayatımıza girecek olan LOTUS SEVGİSİ’nin zenginliği ile başa çıkabilmemiz için tamamen yeniden yapılandırılıyordu. 2007 sonlarında doğru, yapı iskelesinin iri parçaları düşmeye başlamıştı bile.

2007nin devasa değişimleri, bir çoğumuzu, Yeni Hayatlarımızın başlangıç yeri olan, DOĞRU ZAMAN-DOĞRU YER bölgesine taşıdı.

ŞU ANDA NEREDEYİZ 

Dünya üzerinde enkarne olmaya başladığımızdan beri, sonsuz genişlikte bir kumsalda yürümekteydik. Deneyimlerimizin tümü arkamızdaki kumun üzerinde uzun ayak izleri bıraktı. Eğer durup geriye bakarsak, kumun üzerinde tüm tarihimizi görebiliriz.

Coşkuyla dansederek, ileriye doğru koştuğumuz zamanlar vardı. Kumun üzerinde, devam edemeyecek kadar bitkin hissedip, pes ederek kendimizi yere attığımız bölgelerin izleri. Gözyaşlarımızın oluşturduğu gölcüklerle dolmuş olan ayakizlerimiz. Sabırsızlık, memnuniyetsizlik ve hayal kırıklığıyla kumları tekmelediğimiz yerlerdeki çirkin izler. O zamanlar neye inanıyorsak onun uğruna dua etmek veya meditasyon yapmak için kumda geçici sunaklar inşa ederek durduğumuz yerleri görebiliriz. İlham ile dolu olduğumuz zamanlarda yaptığımız enfes kumdan heykeller de vardır. Yol boyunca yazdığımız bilgece sözler.. Aşık olduğumuz zaman çizdiğimiz kocaman kalpler. Adım adım, zorlukla sadece kendimizi sürüklediğimiz zamanlar.. Başkalarıyla birlikte yürüdüğümüz zamanların sayısız ayakizleri – bazen sevgiyle, kahkahayla ve omuz omuza; bazen de anlaşmazlıklarımızın ve en vahşi savaşlarımızın kan göllerinin kumun üzerinde bıraktığı boğuşma izleri.

Deneyimlemiş olduğumuz herşey arkamızda kalan kumda kayıtlıdır. O bizim tarihimizdir – bizim kişisel hikayemizdir. Ve orada herkesin görebileceği şekildedir.

Daha sonra kesinlikle beklenmedik bir şey olur. Dev bir XUA! (zua sesi) ile birlikte devasa bir SEVGİ Tsunamisi gelir ve herşeyi silip süpürür! İzlerimizin ortasında ne yapacağımızı bilemez bir şekilde dururuz. Geçmişimiz yeni silinmiştir. Aniden kendimizi çırılçıplak soyulmuş hissederiz. Geçmiş deneyimlerimizin damgalarını (ve yükleri) taşımadan nasıl devam edebiliriz?

Cevap: Çok Bilinçli Olarak. Çok Doğru Olarak. Bütünlükle. Bağlılıkla. Odaklanmış Niyetle. En Gerçek Sevgimizle.

Ve şimdi bize Altın bir Fırsat verildiğinin farkına varırız. Kendimizi ve hayatımızı kendi seçtiğimiz herhangi bir şekilde tamamen yeniden yaratma fırsatı. Kalplerimizin Kalbinin içine bakıp gerçekten kim olduğumuzu görme ve hayatımızla ne yapmak istediğimizi öğrenme şansı. Bize Yeni Bir Başlangıç verilmiştir.

Bu boş tuvalden ilham almayı veya ondan korkmayı seçebiliriz. Siz neyi seçeceksiniz? Eğer korkarsak, tuvalimiz boş ve renksiz görünmesin diye, alelacele toparlayabildiğimiz kadar eski şeyi toplayıp tuvalin üzerine fırlatacağız. Bundan hoşlanıp hoşlanmadığımız umurumuzda olmayacak; bunun zamanının geçmiş olup olmadığı da umurumuzda olmayacak. Basitçe yakınımızda olan birşeyi yakalayıp ona sıkıca tutunacağız.

Eğer gerçekten kim olduğumuz konusunda netlik kazanmadıysak, eğer hala doğru olduğunu bildiğimiz şeye karşı direniyorsak, veya kendimize gerçekten ne istediğimizi sormadıysak, o zaman pasif bir şekilde etrafımızda ne varsa onu kabul edeceğiz. En Çılgın Hayallerimizin Gerçekleşeceği tamamen Yeni Hayatlarımıza adım atmak gibi harikulade bir Altın Fırsatı kaçıracağız.

Eğer ilham alırsak, tuvalimizin boşluğunu kucaklayacağız. Ona herhangi bir şeyi koyabileceğimizi bileceğiz fakat bu tuvalin üzerine sadece gerçekten istediğimiz şeyleri, bize gerçekten doğru gelen şeyleri koymaya özen göstereceğiz. Ve yolculuğumuza devam ettiğimizde, geçmiş tarihimizin ağırlığı ile engellenmeden, olabildiğince az yeni ayakizi bırakarak, hafif ve doğru adımlar atacağız.

İşte böylece kumsalın sonuna erişeceğiz....

Eski yolun sonuna.

Kumsal aniden sona erdiğinde, bu hiç beklemediğimiz birşey olduğu için, inanılmaz bir şaşkınlık içinde olacağız. Şimdi nereye gideceğiz?

Tam önümüzde hiçlik var. Hiçbir kara parçası yok. Hiçbir işaret yok. Hiç ağaç yok. Hiç insan yok. O saf bilinmeyen. Ne yapmalıyız?

Basitçe durup olduğumuz yerde kalamayacağımızı biliyoruz. Dönüşü Olmayan Nokta’yı çoktan geçtiğimiz için geri dönemeyeceğimizi biliyoruz. Neye benzedikleri konusunda açık bir görüşe sahip olmamamıza rağmen, Yeni Hayatlarımıza doğru ilerlememiz gerektiğini biliyoruz. Gerçekten gitmek istediğimiz tek yön bu. Yani tek opsiyonumuz sağ ayağımızı kaldırıp, Bilinenin Haritası’ndan Bilinmeyenin haritalanmamış gerçekliğine doğru bir adım atmak.

Üzerine basabileceğimiz hiçbirşey göremiyoruz, ama yine de ileri doğru adımımızı atıyoruz, ayağımızın basacak bir yer bulacağına güvenerek, bunu bilerek. Ve mucizevi bir şekilde.. basacak bir yer buluyoruz.

Ve şimdi bir ayağımız kumsalda bir ayağımız Bilinmeyen’in içerisinde. Ne yapmalıyız. Sadece sol ayağınızı kaldırın ve ileri doğru bir adım atın. Ayağınız basacak bir yer bulacaktır. Ve biz Bilinen’den Bilinmeyen’e olan köprüyü böyle geçeceğiz, eski hayatlarımızdan Yeni Hayatlarımıza uzanan köprüyü.

2008 yılında BURADA ve ORADA arasındaki bu köprü üzerinde yolculuk yapacak ve Yeni Hayatlarımızın kıyılarına varacağız. En Çılgın Hayallerimizin Gerçekleşeceği yere. Bu tamamen yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Bizim şu anda farkedebileceğimizden çok daha engin, yeni bir dönemin.

SÜTUNLAR ÇÖKÜYOR

Her birimiz kudretli birer taş sütunuz. Geçen yıllar boyunca, taş sütunumuz bizi ayakta tuttu. O bizim ana desteğimiz oldu ve o olmadan yıkılacağımızı her zaman biliyorduk. Şu ana kadar....

2007 yılında başlayarak, yıkılmaz sütunumuzu oluşturan taşlar düşmeye başladı, ve bu taşlarla birlikte dev çamur yığınları da düştü. Bu en azından sarsıcı bir durumdu. Bazıları için, dehşet verici oldu. Kontrolü kaybettiklerini ve temelsiz kaldıklarını hissettiler.

Sütunlarımızın parçaları her düştüğünde, olağan tepkimiz hızlıca onları tekrar yerine koymaya çalışmak oldu. Ancak bu hiç işe yaramadı. Ne kadar çok uğraşırsak uğraşalım, onarılmaması gereken hiçbir şeyi tamir edemeyiz.

En iyi tepki sütunlarımızın yıkılmasına izin vermektir. Savunmasız hissedin. Alışılagelmiş destek yolları ile desteklenmediğinizi hissedin. Ve gergin bir şekilde bütün dünyamızın çökmesini beklediğimiz anda, varlıklarımızın yıkılmadığını keşfederiz. Onlar sadece daha güçlü ve daha net bir hale gelirler.

Bunun nedeni güçlü gibi görünen taş sütunlarımızın dualitenin bir illüzyonu olmasıdır. Aslında herşeyi birarada tutan, sütunun merkezinde bulunan titanyum sırık veya çubuktu. Sütunlarımız çökerken, kalan tek şey bu olacak. Ve ihtiyacımız olan tek şey de odur.

İşte bu anda varolmanın yeni hafifliğini keşfederiz. Yeni bir hareket kabiliyeti. Taşların ve çamurun ağır kaplaması olmadan, kişisel varlığımızın sınırlarının çok dışına taşan Gerçek Öz Varlığımızın içine doğru tam anlamıyla genişleyebiliriz. Yeni Matrixin içine tam anlamıyla genişleyebiliriz. Sevginin Yaşayan Lotusları haline gelebiliriz.

Ve şimdi gizli hazinelerimizi bulmak için olan kutsal arayışımıza hazırız.

GİZLİ HAZİNELER

Bu yıl, mistik orantıların mistik yılıdır. Bizi tamamen yeni yönlere götürücek olan kadim yolları takip edeceğiz. Bazılarımız Ejderin Yolu’nu ya da Beyaz Geyik’in Yolu’nu takip edecekler; diğerleri Kanatlı Aslan’ın Yolu’nda olacaklar. Artık meydana çıkması gereken Beyaz At’ın Yolu gibi birçok kadim yol vardır. Ve hangi yol olursa olsun eğer kendi gerçek yolumuzda yürüyorsak, nihayetinde GERÇEK SEVGİ’NİN asıl YOLU’nda olacağız.

Gerçek yolumuzu bulduğumuzda, gizli hazinelerimizi bulmak için kutsal arayışımıza başlarız. Ziyaret etmemiz gereken özel yerler, tanışacağımız özel insanlar ve bulmamız gereken özel nesneler olduğu çabucak anlaşılır. Ve tabi ki en büyük gizli hazinelerimizden biri de Tek Gerçek Aşkımızdır.

Bu işi biraz da olsa zorlayıcı hale getiren nereye gitmemiz gerektiğinin veya neyi bulmamız gerektiğinin bize önceden söylenmemesidir. Elimizde bir yapılacaklar listesi yoktur. Bunun yerine, gizli hazinelerimizi karşımıza çıktıkları zaman farketmemiz gerekmektedir.

Gizli hazinelerimizden biriyle her karşılaşmamızda, devasa birşeyin gerçek yerine oturduğu hissine kapılırız. Uzun zamandır kayıp olan bir iplik varlığımızın dokumasına yeniden işleniyor ve varlığımızın tüm örgü deseni değişiyor. Uzun zamandır gizlenmiş olan yeni ve daha gerçek bir desen ortaya çıkıyor. Taca bir mücevher ekleniyor.

Topladığımız her gizli hazine bizi Lotus Kalbi’nin Özü ile yeniden birleştiriyor. Bulunan her hazine bizi Ultra Daha Büyük Gerçekliğin derinliklerine götürüyor. Ve bu tam anlamıyla bizim olmak istediğimiz yer.

SAPTIRMA BANDI

Lotus Dünyası’nı çevreleyen ve Lotus Kalbi için bir filtreleme sistemi görevini gören bir Saptırma Bandı vardır. Bu filtreler o kadar ince ayarlanmış ve kusursuz kalibre edilmiştir ki gerçek olmayan hiçbirşeyin Lotus Dünyası’na girmesine izin vermezler.

Eğer biz Gerçek, Öz Varlıklar haline geldiysek, Saptırma Bandından kolaylıkla geçip, Lotus Dünyası’na girebiliriz. Ancak, eğer hala bazı illüzyonları taşıyorsak, eğer hala ego veya bencillikle hareket ediyorsak, doğru olduğunu bildiğimiz şeyden hala ödün veriyorsak, hala gerçekten olduğumuz kişiye karşı direnç gösteriyorsak, ceplerimiz zamanı geçmiş nesnelerle doluysa, Lotus Dünyası’na temiz bir geçiş yapamayacağız.

Bunun yerine, Lotus Dünyası’na giremeyecek olan herşey, Saptırma Bandı’na ulaştığımızda o kadar çok büyüyecek ki, bunları gözardı etmemiz olanaksız hale gelecek. Sadece büyümekle kalmayıp fazlasıyla sapacak, öyle ki hala taşımakta olduğumuz illüzyonlar, illüzyonun illüzyonu haline gelecekler.

Bu temiz ve kararlı bir şekilde hareke etmeyi gerektirecek. Lotus Dünyası’na gerçekten girmek istiyorsak, bizi bundan alıkoyan herşeyi çabucak bırakmamız gerekmektedir, bizleri kendimiz ve başkaları ile tamamen dürüst ve bütünlük içinde olmaktan alıkoyan herşeyi bırakmamız gerekmektedir. Bunu yapmak için, iki kolumuzla da ileri ve yukarı doğru hareket ederken XUA! (zua) sesini çıkartmalıyız. XUA! Lotus’un kendi kendini temizleme mekanizmasıdır. Gerçek olmayan herşeyi yıkar ve önümüzdeki yolu temizler.

Saptırma Bandı korkulması gereken bir yer değildir. O çok gerçek bir amaca hizmet etmektedir. Ve nerede olduğumuzu ve neler deneyimlemekte olduğumuzu bilmek her zaman iyidir. Ama orada sıkışıp kalmamamız çok önemlidir. 

YATAY HASTALIĞI

Şu anda meydana gelen ve Yatay Hastalığı adı verilen çok ilginç bir olay vardır. Bu insanlar Saptırma Bandı’nda sıkışıp kaldıklarında ortaya çıkar. Bu çoğunlukla daha çok şey bilip de kendini dinlemeyen ve kim oldukları konusunda dürüst olmayanları etkiler. Bunu yapmaları gerektiğini bildikleri halde tüm varlıkları ile kürek çekmeyenleri. Gerçekte kim olduklarından ödün veren veya gerçekte oldukları kişiyi yumuşatanları.

Yatay Hastalığı neyin meydana gelmekte olduğunun gerçekten bilincinde olan bazı çok parlak insanları etkilemektedir. Bunun sebebi bu insanların hala ikili hayatlar yaşamaya çalışıyor olmalarıdır. 

Bu hastalık sürekli büyüyen içsel kör noktalarla başlar. Daha sonra tam anlamıyla adım atmaktaki başarısızlıkları için başka insanları sonu gelmeyen bir biçimde suçlamaya başlarlar. Öyle olmadıkları halde, yeni bir yerde oldukları illüzyonu içine sıkışmış bir hale gelirler. Veya bunun kendilerinin gerçek amacı olduğunu söyleyerek, apaçık bir şekilde eski durumlarda veya düzenlerde sıkışıp kalırlar.

Biri tamamen Yatay Hastalığı’nın egemenliğine girmeden önce, gitmekte oldukları yönü ve enerjilerini neye harcadıklarını sorguladıkları, kısa süren berraklık anları yaşarlar. Daha sonra, karar verebilme güçlerini kaybederek ve ilgisizlik ve inkarın derin uykusuna karşı koyamayarak kendi bilgilerinin sorumluluğundan bilinçsizce kaçarlar.

Bu Yatay Hastalığı’dır. Bundan bahsedilmesinin sebebi, korku, negatiflik veya yargılar üretmek değildir. Bu sadece içinde bulunduğumuz anın realitesinin haberdar olmamız gereken bir parçasıdır. Bu en iyi, farkındalığı en yüksek insanların bir kısmına olmaktadır. Onlar neyin gerçek olduğu duygusu ile bağlantıyı yitirerek, paralel bir gerçekliğe, bir ayna dünyaya çekiliyorlar.

Yatay Hastalığı sadece dualitede sıkışıp kalmak değildir; o dualitenin ardındaki dualitedir. Biri bu hastalığa yakalandığında, etrafında, gerçek olan herşeyi iten ve püskürten, bir güç alanı oluşturur. Yatay Hastalığıyla, bütün yanlış seçimleri yaparsınız, gerçek olan herkesi itersiniz. Bu daha çok insanları, Satürn’ün halkaları gibi sürekli olarak Lotus Dünyası’nın etrafındaki Saptırma Bandı’nda daireler çizerek dolaştıkları, adeta bir geçici ölüm haline sokan, bir büyü gibidir. Lotus Dünyası’na giremezler ve daha önce bulundukları yere geri dönemezler.

Bu en yakınımızda, en sevdiklerimizin –- gerçekten bir fark yaratabilecek olan kişilerin başına gelmektedir. 

Yatay Hastalığı’na yakalanmaktan kurtulmanın yollarından biri evimizde Daha Büyük Gerçekliğin içine demirlenmiş güçlü enerji alanları yaratmaktır. Olabildiğince çok Yeni Hayat araç gereçi, objesi ve vasıflarını biraraya toplayın, çünkü bunlar geleceğimizin mihenktaşlarıdır. Ve sadece kürek çekmeye devam edin....

Ve Ultra Daha Büyük Gerçekliğe geçiş meydana geldiğinde, Yatay Hastalığı’nın büyüsüne kapılmış olan o gerçek kişiler uyanacak olanların başında geleceklerdir.

ULTRA DAHA BÜYÜK GERÇEKLİK 

Ultra Daha Büyük Gerçeklik o kadar yeni ki açıklaması gerçekten çok güç. Bir kaç ay öncesine kadar varolduğunu ben de bilmiyordum. Bu genellikle, DOĞRU ZAMAN-DOĞRU MEKAN’ın devasa bir hizalanışı olan Büyük bir Kesişme ile karşılaşıldığında tetiklenir. Her Büyük Kesişme, varlığımızın içinde bizi Ultra Daha Büyük Gerçekliğin içine doğru havaya uçuran devasa bir patlama yaratır.

Bu noktada tek söyleyebileceğim, Ultra Daha Büyük Gerçekliğin enerjilerini gerçekten olağanüstü ve daha önce deneyimlemiş olduğum hiçbirşeye benzemiyorlar. Herşey ultra geliştirilmiş ve tamamiyle berrak. Bir enginlik ve bildiğimiz herşeyin ötesine bir genişleme hissi ile birlikte, kesinlikle zamansız birşey. Zaman ve Uzayda ve ötesinde kolaylıkla dolaşabilmenin inanılmaz özgürlüğü var. Bununla birlikte süper yükseltilmiş herşeyi-görme/herşeyi-bilme ve derin bir esenlik hissi verir. İçinde olduğumuz zaman, ultra çıplak, neredeyse transparan olduğumuzu fakat buna rağmen berrak bir şekilde var olduğumuzu hissederiz.

Ultra Daha Büyük Gerçeklikte olmak, varlığımızı, bundan önce unutmuş olduğumuz veya uzun zamandır saklanmakta olan bilgileri keşfetmeye iter. Bu sanki daha önceden görmemiz imkansız olan, ama buraya vardığımızda bulunmayı bekleyen gizli şeylerle dolu kocaman bir dünyanın olması gibidir. Bu bizim hazine avımıza tamamen yeni bir boyut katar.

Ultra Daha Büyük Gerçekliğin BİR enerjiye çok benzeyen bir özelliği vardır: başlangıça-geri-dönüşün eskiliğinin tamamen evrim-yaratan Yeni ile çok güçlü bir füzyonu. Bu MUA’dır: Başlangıcın öncesi. Buna girdiğimizde, yepyeni bir başlangıcın eşiğindeyizdir, tamamen yeni bir çağın, aynı çok çok eskiden olduğu gibi ama spiralin çok farklı bir seviyesinde.

Ultra Daha Büyük Gerçeklik o kadar güçlüdür ki buraya kısa dalışlar bile varlığımızı tamamen yakabilir. Bu geçen seneyi yapı iskelesinin altında geçirmiş olmamızın sebeplerinden biridir. Yeniden yapılanan sadece duygusal bedenlerimiz değildir, Ultra Daha Büyük Gerçekliğin yoğunluğunu kavrulmadan tutabilmemiz için, sinir sistemlerimiz de yeniden yapılanmaktadır.

Asıl şaşırtıcı olansa, Ultra Daha Büyük Gerçekliğe girdiğinizde, herşeyin tersine dönmesidir. Bilinenin ve Bilinmeyen’in bütün haritası tersine dönerek tamamen yeni ve beklenmeyen bir arazi ortaya çıkarır. Bu yeni arazide herşey değişmiş durumdadır. Bilinen ve Bilinmeyenden bazı şeyler yok olmuştur. Eski araziden tanıdık unsurlar yeniden düzenlenmiş ve yeni konumlara gelmişlerdir. Ve hem Bilinen hem de Bilinmeyen’den yeni unsurlar artık açığa çıkmıştır.

Bu bana “Karayip Korsanları-Dünya’nın Sonu” filminde Johnny Depp’in dönen dairesel haritayı deşifre edip “Yukarısı Aşağısı. Aşağısı Yukarısı.” Diyerek özgür kalabilmek için gemisini başaşağı döndürmek zorunda kaldığı sahneyi hatırlatıyor. İşte bu tam da bizim yapmamız gereken şey, çünkü Ultra Daha Büyük Gerçekliğin altüst olmuş arazisine girdiğimizde En Çılgın Hayallerimizin Ötesinde alanına adım atmış olacağız.

ÖZÜNE KADAR GERÇEK SEVGİ

2008 yılında LOTUS SEVGİSİ’ne devasa bir dalış deneyimleyeceğiz. Uzun zamandır duygusal bedenlerimizin etrafında bulunan yapı iskelesinin en sonunda yıkılmaya başlaması ile birlikte, daha önce hiç olmadığı kadar Sevip ve Sevilebileceğiz. Bu daha önce bildiğimiz Sevgi’nin çok çok üzerinde olacak.

Gerçek Öz Varlıklar olarak ÖZÜNE KADAR GERÇEK SEVGİ’yi deneyimleyebileceğiz. Yıl ilerledikçe, bu üzerinde durduğumuz toprak, soluduğumuz hava haline gelecek. Biz ÖZÜNE KADAR GERÇEK SEVGİ’nin ta kendisi olacağız. Ve bu, biz Tek Gerçek Aşkımız ile beraber olsak da olmasak da olacak, çünkü zaten bu titreşim bizi birbirimizle karşılaşacağımız Büyük Kesişmeye doğru yönlendirecek.

Tek Gerçek Aşkımız bu sene birçoğumuzun hayatına girecek. Bazılarımız aşklarını geçen sene buldular, ama bu sene gelecek olanlar gerçekten beklediğinize değecek.

Ve lütfen onları arayarak zaman kaybetmeyin, çünkü birbirimizi en az beklediğimiz zamanda bulacağız. Bunun yerine, dikkatimizi kendi varlığımıza verelim, GERÇEK ve DOĞRU hale gelelim ki tam anlamıyla hazır olalım. Haydi ÖZÜNE KADAR GERÇEK SEVGİ’nin titreşiminde yaşayalım! Biz bir sonraki aşamamıza adım atıp gerçekten Kralların Kralı ve Kraliçelerin Kraliçesi haline geldiğimizde, onlar da ortaya çıkacaklardır. (Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgiyi Ocak Ayı Sörf Raporunda vereceğim)

Eğer doğru yörüngemizde kalırsak, tartışılmaz bir biçimde birbirimizle karşılaşacağız. Sadece şunu bilin ki, karşılaştığımız zaman herşey geri dönüşü olmayan bir biçimde değişecek. Daha önce varlığından bile haberdar olmadığımız bir oyunu oynayabilmemiz için, elimizdeki kartlara tamamen yeni bir deste eklenecek.

Tek Gerçek Aşk’larımızla yeniden birleşmemiz 2008 yılındaki yolculuğumuzun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu o kadar önemli ki, bu sene bu konuda çok daha derin bir şekilde aylık sörf raporlarında bilgi vereceğim.

2008’İN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

2008 uzun zamandır beklemekte olduğumuz yıldır. 2008’de herşey kesinlikle İP ÜSTÜNDE. Bu tartışmasız YAPMA VEYA YIKMA ZAMANI. Bize en çok yardımcı olacak şey varlıklarımızı Lotus’un Kalbine merkezlememizdir. Tüm varlığımızla gece gündüz kürek çekmemizdir. Ve varlıklarımızı Bir’in Ana Hizmetkarları olacak şekilde genişletmemizdir.

Hayatımızın hiçbir yönünde özensiz olmayı karşılayamayız. İçimizde herhangi bir illüzyonu barındırmak son derece zararlı olabilir ve geri kalmamıza sebep olabilir. Oyunun bu safhasında, gerçek olmayan herhangi birşey yapmamıza izin veremeyiz. Ve lütfen şunu unutmayın: Doğru bildiğiniz şeyden şüphe etmeyin. Ve gerçekten kim olduğunuzdan şüphe etmeyin.

Abidevi 2008 Yılı boyunca, hayatlarımız çok derin değişikliklere maruz kalacaklardır. Kapanan birçok kapı ve açılan birçok kapı olacak. En doğru yolumuzla birleşene kadar sürekli rotamız değişip duracak.

Bütün yıl boyunca, her biri tamamen hayat değiştirici olacak olan bir seri Büyük Kesişme ile karşılaşma olasılığımız vardır.

Yıl boyunca insanüstü bir şekilde meşgul olacağız. Ve çoğunlukla Deli bir Deniz üzerindeki İstikrarsız bir Sörf tahtasıyla sörf yaparken bazı şeyleri halletmeye çalışmamız gerekecek. Ama Kalplerimizin Pusulasını takip ettiğimiz ve sahip olduğumuz herşeyi ortaya koyduğumuz sürece, önümüzdeki işi başarmak için bolca enerjimiz ve isteğimiz olacak.

Birçoğumuz yaşadığımız yeri değiştirmek için çağrılar alacak ve Yeni Hayatlarımıza başlayabileceğimiz mükemmel yeri bulacaklar. Bu yeni konumlar, daha önce taşınmayı hiç düşünmediğiniz ülkeler gibi, hiç beklenmedik yerler olabilir.

Birkaç potansiyel Tek Gerçek Aşk olduğu gibi, bir dizi de potansiyel taşınılabilecek yer var. Ancak, bir yer bizi diğerlerinden daha güçlü bir şekilde çağıracak. Nereye gitmemiz gerektiği ile alakalı işaretlere ve ipuçlarına açık olmalı ve mükemmel yeni mekanımız ile birleştiğimizde bunun Gerçek Kaderimiz ve Amacımız ile, sorgulanamayacak bir şekilde, çok özel bir hizalanma olacağınının bilincinde olarak, bütün önyargılı kişisel tercihlerimizi bir kenara bırakmalıyız. Taşınma zamanı geldiğinde, tam olarak nereye gitmemiz gerektiğini biliyor olacağız.

Çok derin benzerlik taşıdığımız bir çok yeni insan hayatlarımıza girecek. Bağımsız ve yalnız olma zamanlarının bittiğini farkedeceğiz. Şimdi bizim amacımızı paylaşan ve bizimle aynı kutsal yolda yürüyen insanlarla birlikte çalışmalı ve onlarla yaşamalıyız. Bu sebeple, bazılarımız, herkes için Ultra Daha Büyük Gerçekliği buraya demirlerken, yükseltilmiş enerji alanları ayarlayabileceğimiz ve Lotus Dünyası’na dalmış bir şekilde yaşayabileceğimiz, küçük gizli topluluklar kurmaya başlayacaklar.

İşlerimiz de dramatik değişimler geçirecekler. Kendimizi kariyerimizin yönünü değiştirip tamamen yeni ve beklenmeyen birşeyler yaparken bulabiliriz. Yeni kariyerlerimiz ve yaratıcılığımız arasında çok güçlü bir bağ vardır, ki bu çok önemlidir. Yaratıcılık ve kariyerler şimdi tamamen birleşmeli ve açığa çıkmalıdır. Bu bolluğa ve En Çılgın Hayallerimizin Gerçekleşmesine açılan kapıyı açacaktır.

Eğer Kalplerimizin Kalbi’nin en derin telkinlerini takip eder ve yapmayı sevdiğimiz şeyleri yaparsak, herşey çok iyi gidecektir. Ama eğer kendimizden herhangi bir şekilde ödün verirsek, ertelenerek bu muhteşem ve hayatımızda bir kere başımıza gelebilecek Altın Fırsatları kaçıracağız.

Yıl boyunca, bazı şok edici süprizler olacak. Bunlar şok edici olacak çünkü gerçekten hiç beklenmedik şeyler. Ve bu Bitiş Zamanı olduğu için, bazen üzüntüyle dünyanın sonuna geldiğimizi hissedeceğiz. Ki gerçekten de böyledir. Bu eski dualite dünyasının sonu ve tamamen yeni bir çağın başlangıcıdır. Ve biz buraya özellikle bu zamanda burada bulunmak için geldik.

2008’de Yeni Hayatlarımızın pırıltılı sahillerine ulaşacağız. Yeni temellerimizi yaratmaya başlayacağız. Yeni arkadaşlıkları şekillendireceğiz. Yeni kariyerlerimizde yaratıcılığımız öne çıkıcak. Tek Gerçek Aşkımızla kolkola, bizi buraya getiren uzun seyahate derin bir minnettarlık duyarak, Gerçek Sevgi’nin yolunda yürüyeceğiz.

Ve sonra yolculuğumuzu unutacağız, onu kozmik tozların içine bırakacağız ve sadece BURADA ve ŞİMDİ’de yaşayacağız… YENİ ve DOĞRU’nun içinde.

2008 uzun zamandır beklediğimiz yıldı....

MUTLU YILLAR!

Asil 2008 yılının sizlere

tüm Atılımların Atılımını
the En Çılgın Hayallerinizin Gerçekleşmesini
ve Tüm Sevgilerin Sevgisini getirmesini sağlayın.

Lotus Kalbi’nin Özünden En Derin SEVGİLERİMLE,

Solara


2008 Telif hakları Solar’ya aittir
Her hakkı saklıdır
www.nvisible.com

 

Solara’nın Sörf Raporları...

 
 
Geleceğimizin kalıplarını şimdi yaratıyoruz!
 
 
 
Yeni’ye yapılan bu çılgın yolculuğun keyfini çıkartın.
 
 
 
Haydi bütün varlığımızla korkusuzca sevelim!
 
 
 
Bilinmeyen’e sürekli olarak açık olun!
 
 
 
Ne olursa olsun GERÇEK olun!