|
|
|
|
|
SOLARA'NIN 2010
YILI İÇİN SÖRF RAPORU
SEVGİNİN YOLUNDA
ÇEVİRİ: Saffet
Güler

Gerçekleşmenin
Parlak Yılına Hoş geldiniz - 2010!
2010 yeni bir MUA veya
Büyük Tekamül Döngüsünü doğuran üç yıllık bir aşamanın ikinci yılıdır.
2010’da birçok anahtar olay gerçekleşecek. Bunların arasında şu olaylar
var:
Sahte olan birçok şeyin Maskesinin Düşmesi ve Batması.
Dualite Dünyasının Daha Fazla Çöküşü.
Gerçek Olanların Daha Fazla Ortaya Çıkışı.
Birçoğumuz Sevginin Yolunda Yürüyeceğiz.
Tek Gerçek Sevgili ile Yeniden Birleşme.
SAF KALP GERÇEK SEVGİSİNİN Demirlenmesi.
En Çılgın Hayallerimizin çoğunun Gerçekleşmesi.
Mühürlenmiş Sıraları açılırken İkinci Dalganın Muazzam Aktivasyonu.
Köprüler güçleniyor ve sorumluluk alıyor.
İlk Dalga Yeni bir Hafiflik hissediyor.
11:11 Kapısının 9 ncu Kapısının Aktivasyonu.
Eylemdeki Tek Varlık olarak Bir araya Gelişimiz.
Gerçek Amacımıza Hizalanmamız.
Muazzam bir Yaratıcılık Dalgasının Salıverilmesi.
EYLEMDEKİ SEVGİNİN Tezahürü.
|
|
2010’DA BİRİNCİ
& İKİNCİ DALGA VE KÖPRÜLER

2010, Birinci & İkinci Dalgalar ve Köprüler olarak rollerimizde
muazzam bir etki yapacak. Birçoğumuz Gerçek Bir olarak ortaya çıkarak
yeni bir seviyeye gireceğiz. Bunu yaparken, daha önce asla olmadığı
şekilde birleşik bir amaçta bir araya geleceğiz.
İLK DALGA

İlk Dalga çok uzun bir zamandır bu gezegende bulunmakta olan yaşlı
ruhlardır. Yeniyi Demirlemek için Üstat Rakamı 11 altında buraya
geldik. Çok fazla Dünya deneyimimiz var ve bol miktarda bilgelik ve
bilgi topladık.
2011’in sonunda 11:11 kapısı kapandıktan sonra, İlk Dalgadan hala
burada bulunanlara yeni bir kader yolu seçme fırsatı verilecek.
Gezegeni terk etme, Yeniyi İnşa Etmek için burada kalma veya daha
sessiz bir şekilde burada kalıp bilge Büyükler olarak hizmet etme
seçimine sahip olacaklar.
O zamana kadar, bazı
İlk Dalgalar buradaki işlerinin şimdi tamamlandığını hissederek, bu
yıl gezegeni terk etmeyi seçecekler. Diğerleri basitçe vazgeçecekler
ve izolasyondaki son yıllarını sonuna kadar yaşamak için kenara
çekilecekler. Onlar o kadar yorgunlar ve hayat tarafından ezilmişler
ki, artık kendi En Çılgın Hayallerine inanmıyorlar.
Bu her zaman beni
biraz üzüyor, çünkü ben En Çılgın Hayallerimizin gerçekleşmesinin
zirvesinde olduğumuzu bilen İlk Dalgadan olanlardan biriyim. Bizler
bütün varlıklarımızla hala kürek çeken İlk Dalgalarız. Yeniyi
Demirleme muazzam görevimizi önceden tamamlamış olsak da, bunun bize
en çok gereksinim duyulan zaman olduğunu biliyoruz. Geçiş Zamanı
sırasında aktaracak birçok bilgelik, bilgi, deneyim ve sorumluluk
asalarımız var. Ayrıca bu gezegeni bezgin ve gücenmiş bir şekilde terk
etmemizin tasarlanmadığını da biliyoruz. Bu gezegenden ayrıldığımız
zaman, sevinçli bir sevgi ve zafer şarkısı söyleyerek ayrılacağız.
2010 sırasında, birçok
İlk Dalga ilk kez gerçek bir rahatlama duygusu hissedecek. Bu derin
rahatlama, benzeri görülmemiş aktivasyon ve Köprülerin ve İkinci
Dalganın bir adım öne çıkmaları nedeniyle meydana geliyor (TEŞEKKÜR
EDERİZ!!). İlk Dalga sonunda yaşam boyu süren çok sıkı eğitimi
yürürlükten kaldırmaya başlayabilecek. Sürekli olarak hizmet
edebilmeleri için kendi kişisel yaşamlarını bir kenara bırakmaya artık
gereksinim duymayacaklar. Şimdi onların En Çılgın hayallerinin çiçek
açma zamanıdır.

KÖPRÜ İNSANLAR
VEYA 1.5 DALGA

Ne İlk ne de İkinci Dalgadan olanlar vardır. Onlar her iki Dalganın
bileşimini içerirler ve Birinci ve İkinci Dalgaların birbirlerine
yakınlaşabilmeleri için Köprüler olarak hizmet etmek için
buradadırlar. Köprüler bu yıl Eylemdeki Tek Varlık ile aktive
edilecek olan Üstat Rakamı 33’e aittirler.
Köprüler Yeni Paradigmaya geçişte önemli
bir role sahipler. Hem Birinci hem de İkinci Dalganın deneyimlerini
anladıkları için, onlar arasında aracılar olarak hizmet edebilirler.
İlk Dalganın aktaracak birçok önemli asası vardır. Onlar bu asaları
Köprü insana vermeliler, böylece Köprü bu asaları vermek için mükemmel
İkinci Dalgaları seçebilir.
Bu önemli görev ile
ilgili bazı yanlış anlamalar oldu. Bazı Köprüler, eğer İlk Dalgadan
bir sorumluluk asası kabul ederlerse, bunu tamamen kendileri taşımak
zorunda kalacaklarını hissettiler. Bu onların ileri adım atmalarında
tereddüt etmelerine neden oldu, çünkü sorumluluğun onları ezeceğini
biliyorlardı. Veya asayı kabul ederek olayları eski şekillerde yapmak
zorunda olacaklarını düşündüler. Ama asayı kabul etmenin anlamı bu
değildir.
Köprüler sadece İlk
Dalgadan asayı alırlar, sonra onu taşıyacak doğru İkinci Dalgaları
ararlar. Aktarılan asaların hiç birinin tek bir insan tarafından
taşınmasına niyet edilmez. Sadece İlk Dalgalar bunu yapmak için
donanımlı ve eğitimlidir. Birçok insan bir asayı birlikte taşıdığı
zaman, bu kolay, eğlenceli ve yaratıcılık doludur. Gerçek
varlığımızdan fışkıran bu yeni yaratıcılık son derece tatmin edicidir.
Bu yeni yoldur ve bunu yapmanın doğru yoludur.
Köprülerin tam olarak
devreye girebilmelerinden önce, yapmaları gereken birkaç ayarlama var.
Bunlar suçluluk, zorluklar ve korku ile ilgilidir. Köprülerin çoğu
suçluluk taşır. Suçlulukları İlk Dalgaların uzun süren zahmetlerini
izleyerek toplanmıştır, İlk Dalgalar onlara yardım etmek için hiçbir
şey yapılamadan, en karanlık zamanlar sırasında Yeniyi Demirlemek için
mücadele ettiler. Köprüler sonunda bu gezegene geldiklerinde, onların
çoğu hatalı bir şekilde İlk Dalgaların deneyimlediği aynı zorlukları
deneyimlemek zorunda olduklarını hissettiler, böylece kendilerine
zarar verdikleri sayısız yoğun durumlara kendilerini attılar. Ya da
kendilerini güncelliğini yitirmiş spiritüel bilgi ve uygulamalarla
tıka basa doldurarak İlk Dalgalara yetişmek zorunda olduklarını
hissettiler. Ne yazık ki, bunların hiç biri gerekli değildi. Tüm
yapmaları gereken buraya taze, SEVGİ ile dolu gelmekti.
Köprülerin
dönüştürmesi gereken bir diğer unsur zorluklar ile ilgilidir. Onlar
herhangi bir eleştiriyi kişisel olarak almaya ve çok ciddiye almaya
eğilimlidir, onlara saldıran kişinin ego – tahrikli güdülerini veya
belirsizlikleri ayırt etmezler. Eğer yüzlerce insanla dolu bir odada
iseler ve doksan dokuz kişi onları tam olarak desteklese, sadece bir
kişi onlara saldırsa, yıkılmalarına izin verirler, sonra odadan dışarı
koşarlar, bir daha asla geri dönmemeye yemin ederler. Köprüler
gerçekten onlara sürekli olarak verilen sevgiye ve desteğe
odaklanmalılar, eleştirilerin onları tamamen etkisiz kılmasına izin
vermemeliler. Bir kez bunu yaptıklarında, kendi gerçek ihtişamlarına
adım atabilecekler.
Çoğu zaman Köprüler
korkular ve güvensizlikler ile delik deşik olurlar. Başarısızlıktan
korkarlar; yeterince muktedir olamayacaklarından korkarlar; ve
herhangi bir sorumluluk alırlarsa, bunun onları batıracağından
korkarlar. Son derece yaratıcı olmalarına rağmen, yeni bir şeye
başlayabilmelerinden önce güvenli bir ağa gereksinimleri olduğunu
hissederler. Kavramadıkları şey, Gerçek Olanlar olmaya sıçradıkları
zaman gerçekte onlar için dev bir güvenlik ağı olduğudur, ama kendi
şimdiki perspektiflerinden bunu göremezler.
Bazı Köprüler, eğer
yan çizgilerde saklanırlarsa, korkularından kaçınabileceklerini
düşünürler, ama kaçamazlar. Tam şimdi göz ardı edilmeyecek kadar
onlara gereksinim var. Onların sorumluluk alma korkuları ve
isteksizlikleri, onlar Gerçek Olanlar olur olmaz anında çözünür. Ve bu
2010’da gerçekleşecek....

İKİNCİ DALGA

İkinci Dalga Dünya’da çok daha az yaşamı olan daha yeni ruhlardır.
Onlar Yeniyi İnşa Etmek için Üstat Rakam 22 altında buraya geldiler.
Çok fazla taze enerjiye ve yeni fikirlere sahipler ve Yeni Dünya’yı
yaratmaya hazırlar.
İkinci Dalga İçin heyecanlı haberler… Zamanınız geldi!!!!
2010 sırasında,
İkinci Dalga muazzam bir aktivasyon deneyimleyecek. Mühürlenmiş
Sıralarınız tüm yıl boyunca açılacak. Kaderiniz çağırıyor. Ve yapacak
çok şeyiniz var.
Bunalmanızı engellemek
için artık dikkati dağıtma üstatları olmanız gerekmiyor. Bekleme
zamanı sona erdi. Taşıyabileceğiniz kadar çok asa size veriliyor.
Hepimiz bu yıl Eylemdeki Tek varlık olarak birlikte çalışacağız ve bu
eğlenceli ve heyecanlı olacak. Her tarafımızda dualite dünyası çökmeye
devam ederken, hayal edilebilecek en büyük sörf tahtaları üzerinde
Yeni ve Gerçeğe muazzam yaratıcı dalgalarda başarılı şekilde sörf
yapacağız.
|
|
GERÇEK OLANLAR
OLARAK ORTAYA ÇIKMAK

2010’da Birinci
Önceliğimiz Gerçek Olan olmaktır.
Gerçek Olan olmak
sonraki seviyemizdir. Ayrıca tüm gelecek gayretlerimizin anahtarıdır.
Bu, bizim daha önce gerçek olmadığımız anlamına gelmez. Birçoğumuz iyi
ve dürüst insanlarız, ancak henüz Gerçek Olanlar değiliz.
Bir Gerçek Olan olmak
için, gerçekte kim olduğumuzundan başka herhangi bir şey olmak zorunda
değiliz, ama artık KİM OLDUĞUMUZU saklayamayız. Bu, engin bir seviyede
KİM OLDUĞUMUZUN bilinçli kabullenilmesidir. Gerçek Olan olduğumuz zaman,
herkesin görmesi için gerçek çekirdek özümüzü yüzeye çıkarırız. Tam
olarak KİM OLDUĞUMUZUN içinde yaşarız.
Gerçek Olan olmak, uzun
zaman önce bizim için özel olarak yaratılmış olan, ama henüz giymeye
cesaret edemediğimiz, dolabımızın arkasında sakladığımız çok güzel bir
giysiyi giymeye benzer. Bu giysi varlığımızın, kim olduğumuzun, şimdiye
dek kim olmuş olduğumuzun ve kim olacağımızın tüm ipliklerinden
dokunmuştur. Bu iplikler tüm deneyimlerimizi, tüm bildiklerimizi,
şimdiki ana dürülmüş geçmiş – şimdi ve geleceğimizi içerir.
İçimizdeki gerçek
çekirdek özü herkesin görmesi için dışımıza çıkardığımız zaman, Gerçek
Olan olmaya geçiş gerçekleşir. Bu, bizim Gerçek Olan olmak için değerli
olup olmadığımız veya Gerçek Olan olmak için hazır olup olmadığımız
konusu değildir; bizler değerliyiz ve hazırız. Bu sadece GERÇEKTE KİM
OLDUĞUMUZU yüzeye çıkarmak için içsel kontrol panellerimizde değişiklik
yapmayı seçmektir.
İçimizdeki bu küçük ve
önemli değişim kesinlikle her şeyi değiştirir. Düşünme şeklimizi
değiştirir; dünyada yürüme şeklimizi değiştirir; tepkilerimizi
değiştirir; şu andaki durumlara karşı tavırlarımızı değiştirir; giyinme
şeklimizi değiştirir; şeyleri yapma şeklimizi değiştirir; insanlarla
etkileşme şeklimizi değiştirir. Bu değişikliği yaptığımızda, çok iyi
hissettirir, çünkü içsel ve dışsal olan sonunda eşleşir. Artık maskeli
olmayız. Bu son derece özgürleştiricidir ve bizi özgür kılar.
Gerçek Olan olduğumuzda,
artık bize hizmet etmeyen her şeyi sıyırıp atarız. Bu, arkamızdaki
kumdaki ayak izlerinin uzun çizgilerinin son kalıntısını siler. Bunlar
bu şimdiki ana dek Dünya gezegeni üzerinde deneyimlemiş olduğumuz her
şeyin kayıtlarıdır – tüm yaşamlarımızdan gelen geçmişimiz. Aniden her
yönde saf, temiz kumla çevreleniriz. Bu, üzerinde gerçekten istediğimiz
hayatı yaratabileceğimiz boş bir tuvali temsil eder.
Bu belirsiz zamanlarda,
birçoğumuz güvenlik ağları arıyoruz. Bu güvenlik ağları artık dualite
dünyasında bulunmayacak. Gerçek Olan olduğumuzda, Ultra Büyük Realitede
bizi bekleyen muazzam bir güvenlik ağı keşfedeceğiz.
Gerçek Olanlar
olduğumuzda, dev bir yeniden dengelenme gerçekleşir. Boş olan doldurulur
ve çok dolu olan eksiltilir. Fiziksel bedenlerimizi ihmal ettiysek,
dikkatimizi fiziksel bedenimize ve daha canlı olmaya çevirdiğimizi
göreceğiz. Eğer fiziksel olana çok fazla dikkat gösterdiysek, tamamen
dingin olmamızı gerektiren Kuantum Derinliğe sokulacağız. Çok fazla
sorumluluk taşıdıysak, bunların bazılarını bırakabileceğiz.
Sorumluluktan kaçındıysak, bize sorumluluklar verilecek. Kişisel bir
yaşama sahip olamayacak kadar hizmet etmekle çok fazla meşgul olduysak,
bize kişisel bir yaşam verilecek. Eğer sadece kendimize odaklandıysak,
başkalarına hizmet etmeye başlayacağız.
Gerçek Olanlar
olduğumuz sürece, kendimizi finansal olarak desteklemek için yaratıcı
yollar bulacağız. Eğer sadece para için yaptığımız işleri sağlaması için
hala dualiteye bağlı isek, o zaman bunlar çökebilir.
Gerçek Olan olmanın
parçası her zaman dürüst ve içten olmaktır. Birçok seviyelerde sonuna
kadar açılırken, ayrıca etrafımızda gerçekliğin rezonansını sürdürmek
için gerekli olan sınırlar yaratırız. Bazen bu, yakınımızdakilere süper
dürüst olmayı veya kasvetli olan ve enerjimizi çeken durumlardan ve
ilişkilerden çekip gitmemizi gerektirir.
Gerçek Olanlar her zaman
SAF KALP SEVGİSİNİ bedenler. Onlar SEVGİ pınarlarıdır; gittikleri her
yerde onlardan sevgi yayılır. Sessiz bir otoriteye sahiptirler, hem
güçlenmiş hem de aynı zamanda alçak gönüllüdürler. Gerçek Olanlar tüm
çevrelerini etkileyen Kutsal Pagodalar olarak hizmet eder ve
karşılaştıkları herkese kendi sade varoluşlarıyla Her Şeyin İyi olduğu
güvenini verirler. Sürekli bir şükran hali içindeyken, sürekli olarak
saklı hazineleri verirler ve alırlar. Gerçek Olanlar muhtaç değildirler,
kendi gereksinimlerini karşılarlar. Esenlik, dinginlik, emniyet ve güven
duygusu yayarlar.
Gerçek Olan olma
seviyesine adım attığımızda, kişisel olarak tanımasak veya onlarla
tanışmasak bile doğal olarak diğer Gerçek Olanları fark ederiz. Ve onlar
da bizi tanırlar.
Henüz Gerçek
Olan olmamış birisi Gerçek Olan biri ile her karşılaştığında, sıklıkla
bir Melek ile karşılaştıklarını düşünürler. Gerçek Olanların huzurunda
bulunmak onların kalplerini iyileştirmeye yardımcı olur ve onların da
Gerçek Olan olmalarını tetikler. Gerçek Olanların etrafında bulunduğumuz
zaman, tüm yapmamız gereken gerçek olmaktır.
Gerçek Olan olduğumuz
zaman, başkalarına nasıl hizmet edeceğimizi veya Bir’e nasıl hizmet
edeceğimizi düşünmek zorunda kalmayız. Bunu yapmak doğaldır, çünkü bu
kim olduğumuzun parçasıdır. Gerçek Olanlar zaten o kadar temiz, berrak,
dürüst ve doğrudur ki, neyin yapılması gerektiğini otomatik olarak
görürler ve bunu çabasız bir şekilde yaparlar.
Gerçek Olanlar her zaman
Ultra Büyük Realitede yaşarlar. DOĞRU ZAMAN – DOĞRU YER’in Merkez
noktasındadırlar ve Hızlı Kulvarda seyahat ederler.
Yıl ilerlerken, daha çok
sayıda insan Gerçek Olanlar olarak ortaya çıkacak.
|
|
GORDIAN
DÜĞÜMLERİ İLE BAŞA ÇIKMAK

"Kendimize
izin verdiğimizden çok daha fazla özgürüz."

Gordion Düğümünün
Kısa bir Tanımı.
Uzun zaman önce,
şimdiki zamandaki Türkiye, Ankara’ya yakın olan bir şehir vardı.
Onların kralları son zamanlarda vefat etmişti ve oğulları ya da
torunları yoktu. Şehrin büyükleri, bir toplantı düzenlediler, bu
toplantıda şehirlerinin ana meydanına bir yük arabasıyla gelecek
olan ilk kişinin yeni kral olmasına karar verdiler. Bu kişi, biraz
sebze satmak için kırık dökük yük arabasıyla şehre gelen fakir
çiftçi Gordius oldu. Gordius ana meydana vardığı zaman, şehrin
büyükleri onun gelişini büyük tantanayla ilan ettiler ve yeni
kralları olarak ona taç taktılar!
Kaderinin bu
dramatik değişimini kutlamak için, Gordius şehrin meydanına iki adet
büyük tahta direk koydurdu. Bunların arasında, çoklu Türk
düğümlerinden oluşan, detaylandırılmış karmaşık düğümler dizisini
yarattı. Gordion Düğümü, kuruduğu zaman büzülen (çeken) ıslak
kirişten yapılmıştı. Sonra şehrin büyükleri Gordion Düğümünü
çözebilen kişinin dünyayı yönetebileceğini ilan ettiler.
Yıllar boyunca
Gordius kasabasına (artık çiftçi – kralın ismi verildi) birçok insan
geldi ve imkansız düğümü çözmek için yıllarca boşuna uğraştı. Hiç
kimse başaramadı… Sonunda Büyük İskender ünlü düğümü işitti ve
aceleyle Gordius’a geldi. Sonra, kılıcının güçlü darbesiyle, Gordion
Düğümünü kesti.

Dualite dünyası giderek çöktükçe ve dualitenin çok farklı tekamül
yolları ve Birlik birbirinden uzaklaşmaya devam ettikçe, kendimizi en
fazla yolculuk yapmak istediğimiz yola yerleştirmek zaruridir. Artık
iki çok farklı dünyada başarılı bir şekilde kalamayız (iki dünyayı
birden idare edemeyiz). Bu dünyalar, her iki dünyada birer ayağımızın
bulunamayacağı şekilde birbirinden çok ayrılacaklar. Eğer bunu yapmaya
çalışırsak, ikiye bölünüyormuşuz gibi hissedeceğiz.
Artık ön tanımlı (varsayılan)
kararlara yeniden düşmemiz bize hizmet etmez, çünkü bunların tüm
yaptığı bizi derin bir çukura itmektir. Bu, bilgisayarda yeni bir
döküman yaratmaya benzer. Program bizim için otomatik olarak bir yazı
karakteri seçer. Ya başka biri tarafından yapılan bu ön tanımlı karara
uyabiliriz ya da el atıp dökümanımız için mükemmel olan yazı
karakterini seçeriz. Berrak ve itibarı olan bir yazı karakteri
seçebiliriz. Eğer böyle yaparsak, dökümanımızın okunması kolaylaşır ve
içeriği güçlenir. Çok sık bir şekilde yaşamlarımızda gerçek
bilgimizden vazgeçeriz (kaçınırız), bu kararların en doğrusu veya en
iyisi olmadığını bildiğimiz zaman bile, başkalarının bizim için
kararlar almalarına izin veririz. Gerçekten bunu yapmaya son
vermeliyiz, çünkü bunun tüm yaptığı er ya da geç çözülmek zorunda olan
problemler yaratmaktır.
Birçoğumuz her ne
olursa olsun, yüzleştirmelerden kaçınmayı severiz. Yine de bazen,
huzur ve berraklığın olması için bu tam olarak durumun olması
gerektiği gibidir.
Ayrıca kendimizi
sabote etmemizi izlemeliyiz ve gerçek olduğunu bildiğimiz şeyleri
yapmamızı bloke eden yolları temizlemeliyiz. Bazılarımız gerçekte
yapmak istediğimiz şeyleri yapamamanın bahanesi olarak başkalarını
suçlarız. El atamamamızın nedeni olarak başkalarını veya dışsal
durumları suçlarız. “Eğer partnerim izin verirse, bunu yapmak isterdim”
veya “Lotoyu kazansaydım ve yeterli param olsaydı, bunu kesinlikle
yapardım” ya da “Dev bir güvenlik ağı olsaydı, tam olarak kendi
kendime olabilirdim” gibi inandırıcı olmayan bahaneler kullanırız. El
atmadan önce her şeyin mükemmel olmasını bekliyoruz, ama tüm dışsal
durumlar asla mükemmel olmaz, öyleyse asla gerçekleşmeyecek olan bir
şeyler için boşuna bekliyoruz.
Sadece içeri dalıp, el
atıp görünür güvenlik ağı olmadan, yapılmasını doğru bulduğum şeyi
yaparak en büyük başarılarımı elde ettim. Eğer doğru hissettiren şeye
gerçek isek, ne kadar çılgın olursa olsun veya Bilinmeyene ne kadar
derin sıçrarsak sıçrayalım, başarılı oluruz.
Ayrıca sınırlar
oluşturmak da önemlidir. Evet, bizler Tek Varlığız ve en gerçek, en
doğru seviyelere açığız, ama bu sınırlara sahip olmayacağımız anlamına
gelmez. Gerçek olanlara sonuna kadar açık olabiliriz, ama gerçeklik
yerinden gelmeyen unsurları uzak tutmak için hala sınırlara
gereksinimimiz var.
Bu, evinizde
misafirler olmasına benzer. Bazı misafirlerin etrafta olmaları
eğlencelidir. Onlar sadece kendi kirlettiklerini temizlemezler, ayrıca
evinizin enerjisini temiz ve duru tutarlar. Sıklıkla, daha iyi bile
yaparlar. Orada oturup onları doyurmanızı beklemek yerine yemek
yapmaya yardımcı olurlar; kendi gereksinimlerini karşılarlar ve sizin
sürekli dikkatinize ihtiyaçları yoktur. Evinize gelen diğerleri
kendileriyle birlikte ağırlıklarını ve kendi kişisel problemlerinin
dramasını da getirirler. Veya onları sürekli olarak eğlendirmediğiniz
zaman, canları sıkılmış bir halde orada oturup dururlar. Ya da daha
kötüsü, bazıları her şeye yapışan astral enerji getirir, bu enerjiler
sürekli temizliği gerektirir. Bu, neyi kabul edebileceğimizle ilgili,
sınırlar oluşturmamız gerektiği zamandır. İnsanlar mekanınızın
enerjisine saygılı olmadıkları zaman, onların orayı terk etmelerini
istemekten korkmayın.
Bazılarımız henüz
Gerçek Olanlar olarak Ultra Büyük Realitede yaşama taahhüdünü yapmadı
ve bu nedenle, kendimizi neredeyse imkansız durumlara saplanmış
buluyoruz. Bunlar bizim Gordion Düğümlerimizdir.
Ne kadar çok
çabalarsak çabalayalım, kendimizi bu meydan okuyucu durumlardan
çıkaramayız. Bunlar çok yapışkandır ve kolay bir çözümün görünür
olmadığı karmaşık düğümlerin birçok katmanlarını biriktirmiştir.
Gordion Düğümlerimizin çoğu, ana sorun olsun yada olmasın, onlara
örülmüş finansal problemlere sahiptir. Yaşamlarımızdaki tüm Gordion
Düğümleri bize kapana kısılmış hissettirir ve özgürlük duygumuzu ciddi
şekilde engeller. Bizi kısıtlı, zincirlenmiş tutar, böylece buraya
gerçekte yapmak için gelmiş olduğumuz şeyi veya en çok yapmak
istediğimiz şeyi yapamayız.
Bunları çözmek için
gerekli olan şey kutunun dışındadır, çılgın orijinal çözümdür, aynen
Büyük İskender’in Gordion Düğümünü kılıcıyla kestiği zamanki gibi.
Eğer problemleri yaratılmış oldukları aynı seviyede çözmeye çalışırsak,
başarılı olamayız. Gordion Düğümlerinin hepsi dualite temellidir.
Onlar dualitede yaratılmışlardır, ama
dualitede çözülemezler. Dualitede yaşamaya devam ettiğimiz
sürece, yaşamlarımızın tanımlanmış sınırları olarak sıkılıp kalmış
durumlarımızı görürüz.
"Kendimize
izin verdiğimizden çok daha fazla özgürüz."
Gerekli olan şey,
öncelikle şu anki durumumuzu kabullenmektir. Ona direnmeden tam şimdi
bulunduğunuz yeri kabullenin. Bu kabullenme ödün vermeden yapılır.
Kendimizi küçültmeyiz veya özgür olmamak için teslim olmayız. Herhangi
bir duygu veya direnç olmadan sadece, “Tam şimdi bulunduğum yer burası.
Bu benim başlama noktam” deriz. Sonra, nereye gitmek istediğimizle,
gerçekte ne yapmak istediğimizle ilgili berrak oluruz.
Sonra Gerçek Olan
olmayı seçeriz. Dualitenin illüzyonuna bağlı olmamayı seçeriz. Ultra
Büyük Realitede yaşamayı seçeriz. Sonra, varlıklarımızın merkez
noktasından başlayarak, KİM OLDUĞUMUZUN gerçeğinin dışarıya doğru
yayılan dalgalar halinde genişlemesine izin veririz, ta ki tüm
varlığımız Hakiki, Gerçek Benliğimiz ile rezonansa girene kadar.
O zaman öncesinden çok
daha sınırsızca geniş oluruz. Problemlerimizin artık bizi
tanımlamadığını keşfederiz. Şimdi bizi çevreleyen engin SAF KALP
SEVGİSİNİN daha önce görünmez olan frekans bandını görebiliriz.
Yaşamlarımızın sınırları büyük ölçüde genişledi ve eski sıkışıp kalmış
durumlarımız şimdi çok küçük hale geliyor. Bu genişlemiş bakış
noktasından, eski problemlerimizin çözümlerini görebiliriz. Görmemizi
bekleyen yeni bir yaratıcı çözüm vardır. Ve bu çözüm bizi bunaltan
Gordion Düğümünü çözüp açar.
Bu, dualitenin son
sınavıdır. Bir kez geçildiğinde, İNİŞ – GERİ DÖNÜŞ olmayacak. Sonunda
özgürüz!
|
|
EYLEMDEKİ TEK
VARLIK

Bu yıl 11:11’in
Dokuzuncu Kapısının Aktivasyonu gerçekleşecek. Dokuzuncu Kapının esası
Eylemdeki Tek Varlıktır. Bu, Gerçek Olanların gerçek bir araya
gelişini belirtir. Güneşin merkezine geri dönen Güneşin ışınları gibi,
tüm yönlerden gelip bir araya geliyoruz. Bu sevinçli bir yuvaya dönüş.
Ve üstatlığımıza tam olarak adım attığımızı ifade eder.
Burada, Gerçek
Olanların bir çemberini oluşturuyoruz. Bir Olarak birlikte, Tek
Varlığın yeni konsantre çekirdek özünü doğuruyoruz. Bu, Taçtaki
Mücevherler aktive olduğundadır.
Büyük bir taç var,
bunun içinde her tarafta birçok boş oturma yeri var, mücevherlerin bu
boş yerlere gitmesi bekleniyor. Gerçek Olan her birimiz bu yerleşim
yerlerinden birine uyan bir mücevheriz. Taçta yeteri kadar mücevher
pozisyonunu aldığı zaman, taç aktive olur ve tamamen yeni bir seviyeye
erişilir.
Bu, muazzam bir
yaratıcılık dalgası başlatır. Daha önce zor çalışma olan şey, sanat
çalışması haline gelir. Yaptığımız her şey gerçekte kim olduğumuzun
yaratıcı ifadesidir. En derin seviyelerde eğlenceli, ilham verici ve
tamamlayıcı olan sorumluluğun kollektif paylaşımı vardır.
|
|
SEVGİNİN YOLU

Sevginin Yolu, Nıhai Yoldur. Sadece tüm diğer yollarda yolculuk
yaptığımız zaman üzerinde yürüyebileceğimiz son yoldur. Sadece Gerçek
Olanlar gerçek Sevgi Yolunu yürüyebilirler.
Tüm yıl boyunca, gerçek
Sevgi Yolunda yürüyeceğiz. Bunu yaparken, Sevgi Yolu genişleyecek,
derinleşecek ve kendisini daha fazla ortaya koyacak. Sevgi Yolunun
birçok yeni seviyeleri görünür kılınacak.
Örneğin: Çorak bir
çölden geçiyorken Sevginin Yolunu ilk kez bulabiliriz. Sonra onun
üzerinde yürürken, manzara düzenli olarak daha yeşil hale gelir. Aniden
bitkiler olur, sonra bazı ağaçlar, sonra çiçekler ve bir inek, sonra
kuşlar şarkı söylemeye başlar. En berrak, en taze suların fokurdayan
akışından geçeriz; uzak mesafede heybetli dağlar ortaya çıkar. Sevgi
Yolunu yürürken, SAF KALP SEVGİSİ ölçülemez şekilde derinleşir ve daha
kuvvetli ve daha gerçek hale gelir. SAF KALP SEVGİSİ bize Beyaz Yıldızın
ilk işaretini verir. Daha önce göremediğimiz şeyi görmemizi sağlar. Yeni
Manzara, en tam görkeminde ortaya serilir.
Sevgi Yolunda sahte
sevgi yoktur. O, sulandırılmış sevginin Yeni Çağ “sevgi & ışık” türünden
değildir. Kıskanç ve sahiplenici olan çarpık sevgi değildir. Dürüst,
samimi, çıplak, soyunmuş ve son derece gerçek olan SAF KALP SEVGİSİDİR.
Duruluğu, şefkati ve bütünlüğü olan SAF KALP SEVGİSİDİR. Dürüstlüğü ve
gerçekliği nedeniyle, çok, çok gerçek olan SEVGİDİR.
Sevginin Yolu,
Tamamlamanın/Gerçekleştirmenin yoludur. Üzerinde ne kadar uzun yürürsek,
En Çılgın Hayallerimizi ve gerçek amacımızı o kadar çok gerçekleştiririz.
Gerçekleştirme 2010’un anahtar unsurudur.
Sevginin yolunda
yürümeye başladığımızda, şimdiye kadar tanıdığımız en kuvvetli EN GERÇEK
SEVGİYİ deneyimleriz. Daha önce asla olmadığı gibi SEVEBİLİRİZ ve
SEVİLEBİLİRİZ. Bu, hayal edebileceğimiz herhangi bir şeyin ötesindedir.
Ve gerçek tamamlamayı/gerçekleştirmeyi bulacağımız yer, Sevgi Yolundadır.

TEK GERÇEK
SEVGİLİ

Birçoğumuz 2010’da Tek Gerçek Sevgiliyle yeniden birleşeceğiz. Eğer
zaten önceden Gerçek Olan olduysak, tam birleşmeye giden, Tek Gerçek
Sevgiliyi 2009’da karşılamış olanlardan çok daha berrak bir yola sahip
olacağız. Onlar henüz bu seviyede olmadıklarından, Ultra Büyük Realite
seviyesinde tam olarak bir araya gelebilmelerinden önce, birçok
ayarlamalardan geçmek zorundadırlar.
Ve, kendi Tek Gerçek
Sevgilileri için geçmiş yaşamlardan eski sevgililerde hata yapan
bazıları vardır. Aşinalık ve rahatlık orada olduğunda bile, bu her zaman
onun sizin Tek Gerçek Sevgiliniz olduğu anlamına gelmez. Tek Gerçek
Sevgilimiz ile bağlantı her zaman tartışılmazdır. Onlarla birlikte olmak,
kendimizin en gerçek parçasını ortaya çıkarır. Pozisyona geçen muazzam
bir tıklama olur. Eski katmanlar varlığımızdan çabasızca düşerler ve
sonunda gerçek hava soluyabiliyoruz gibi hissederiz.
Tek Gerçek Sevgilimizle
Sevginin Yolunu yürümeye başlarken, yolun kendisi dönüşür. SAF KALP
SEVGİSİ, SAF KALP GERÇEK SEVGİSİNİN yeni seviyesine genişlerken,
derinleşir.
|
|
2010’A GENEL
BAKIŞ

2010 kesinlikle parlak bir yıldır,
muazzam atılımları ve En Çılgın Hayallerimizin gerçekleşmesini
deneyimleyebileceğimiz bir yıl. Bu, her zaman her şeyin kolay, rahat
olacağı anlamına gelmiyor. Birçok seviyelerde kolay olacak, ancak hala
dualite dünyasının tam çöküşünün ortasındayız. Bu, ara sıra tüm gezegene
dev şok dalgaları gönderecek. Şu anda bizlerin Gerçek Olanlar olmamız ve
bulabileceğimiz en büyük sörf tahtalarında Kuantum Sörf yapmayı
öğrenmemiz gerektiğinin nedenlerinden biri budur. Dışsal koşullar ne
olursa olsun, kim olduğumuzun gerçeğini yaşamak zorundayız.
Tüm yıl boyunca, gerçek olmayan her
şeyin maskeleri daha fazla düşecek. Gücü yanlış kullananların taktığı
maskeler gittikçe artan bir hızda düşüyor. Hatalı güdüler herkesin
görmesi için ortaya serilecek. ABD’li golfçü Tiger Woods'un durumu bunun
güzel bir örneğidir. [NOT: Adam evli, ama birçok hanımla ilişkisi olduğu
ortaya çıktı]. Bazı insanlar hala kendi Mükemmel Fırtınaları ile
karşılaşacak. Bu gerçekleştiği zaman, ultra dürüst olmalıyız ve
fırtınanın tam merkezine girmeliyiz. Bu, Mükemmel Fırtınadan geçmenin
tek yoludur. Fırtınalar ortaya çıktığında, bunlardan kaçılamaz.
Bazı insanlar hala, kendilerini
dualiteden çıkarmalarına izin verirlerse kontrolü kaybedeceklerinden
korkuyorlar. Veya o kadar uzağa gidip Dünya’ya geri dönemeyeceklerinden
korkuyorlar. Ya da belki eğer dualiteden ayrılırsa delireceklerinden
korkuyorlar. Birçoğumuz hala topraklanmış olmak için dualiteye
gereksinimimiz olduğuna, bir ayağımızı dualitede tutmamız gerektiğine
yoksa uçup gideceğimize inanıyoruz. Ancak, bu artık doğru değil. Bunu
kendi ilk elden deneyimimden biliyorum. Dualitede yaşamıyorum ve hala
çok topraklanmış durumdayım. Faturalarımı zamanında ödüyorum ve kedimi
beslemeyi hatırlıyorum. Tek ihtiyacımız GERÇEK olmaktır.
Bizler Dünya – Yıldız Varlıklarıyız.
Gerçek Olan’a adım attığımızda, o kadar çok genişleriz ki artık
dualiteye dayanmayan topraklanmış olmanın yeni bir seviyesine erişiriz.
Önemli olan şey her zaman Ultra Büyük Realitede yaşamaktır. Ve sonra
Ultra Büyük Realite benliğimizi günlük yaşamlarımıza dahil etmeliyiz.
Bu, birçok kapıların açılıp kapanacağı
bir yıldır. Çok uzun zamandır bizimle birlikte olmuş olan bazı şeyler
aniden çıkıp gidecek. Şeyleri yapmanın eski yolları yeni yaklaşımlara
dönüştürülecek. Olmuş olduğumuzu düşündüğümüzün eski rolleri ve
tanımları salıverilecek ve gerçek benliklerimiz ortaya çıkacak. Bazı
ilişkilerin kapıları kapanacak ve yeni kapılar açılacak. Finansal
kapılar kapanacak ve yenileri açılacak. Eski yuvamızın ortamının
kapıları kapanacak ve doğru, yeni yerlerin kapıları açılacak. Bir kapı
kapandığında, onu tekrar açmak için zorlamamamız önemlidir. Bu basitçe
işe yaramaz. Eğer kapanan kapılara çok fazla dikkatimizi verirsek, bizi
çağıran ışıldayan açık kapıları kaçırabiliriz. Eski bir kapı
kapandığında, hemen yeni bir kapı arayın. O kapı orada olacaktır.
Yıllardır, ne olursa olsun gece gündüz
kürek çekmek için kendimizi eğittik. Bazen, bu son derece zor oldu. Her
türlü hava durumunda kürek çektik. Son gücümüzü kullanırken bile kürek
çektik. Ara sıra dalgalar tarafından yerle bir edildik, yapabildiğimiz
kadar çabuk kalkıp kürek çekmeye devam ettik. Bu, sürekli bir çabayı,
muazzam adanmayı ve odaklanmış niyeti gerektirdi.
Ama Yeni ve Gerçeğin yönünde kürek
çekmeye devam ederken, daha azimli ve daha dirençli hale geldik. Bizi
alabora eden olaylar, artık bunu yapmıyor. Daha büyük sörf tahtaları
kullanarak, Değişken Sörf üzerinde savrulmadık. Yolculuğumuz daha
yumuşak, çarpmalarımız daha sağlam oldu. Onu yapıp yapamayacağımız ile
ilgili belirsizliğin yerine yeni bir güven ve kesinlik geldi.
2010’da, hala tam çabalarımızla kürek
çekiyor olacağız. Yine de bu önemli şekilde farklı olacak. Her çarpmanın
bizi öncekinden daha ileriye götürdüğünü göreceğiz. Sular direnç olmadan
bize açılıyormuş, yeni bir yumuşaklıkla ileri doğru ilerlememizi
sağlıyormuş gibi hissedilecek. Düzenli çarpışlarımız büyük güzellikte
ışıldayan spiraller oluşturur, devam etmemizi teşvik eder. Bizi ileri
doğru sürükleyen yeni bir yaratıcı dalgaya biniyoruz. Akım bizimle
birlikte akmaya başlıyor, bizi kolaylıkla Yeni ve Gerçeğe daha derin
götürüyor.
Tüm yıl boyunca başımıza gelen
her şey bizi daha fazla Gerçek, daha fazla Hakiki, daha fazla Özgür,
daha fazla Sevgi Dolu, Sevilen ve Tamamlanmış yapma amacıyladır. Bu,
özellikle bize verilecek olan meydan okumalarda doğrudur. Bunların hepsi
bizi Gerçek Olanlar yapmak için mükemmel kurgulardır. Artan bir şekilde,
eski durumlarımızdan salıverileceğiz. Kendimizi bunlardan zahmetli bir
şekilde kurtarma çalışmak yerine, neredeyse fırlayıp bizi terk edecekler.
Şeylerin gerçekleşmesini zorlamaya ihtiyacımız yok.
Tam şimdi fizikselde, ama büyük ölçüde
genişlemiş bir frekans bandında Yeni bir Dünya doğuyor. Yeni Manzara
ortaya çıkarken, bazılarımız artık yeni bölgelere taşınma gereksinimi
hissetmeyecek. Diğerleri kesinlikle yer değiştirecekler, sıklıkla
dünyanın uzak bir bölgesine gidecekler.
Yıl boyunca, derinleşmiş bir Gerçeklik
hissedeceğiz. Bu, daha önce GERÇEKTEN bulunmadığımız, ama anında yuva
gibi hissettiren bir yere ulaşıyormuşuz gibi hissettirecek.
Gerçek ve doğru olanlar muazzam bir
Hızlı Kulvarda yolculuk yapıyor olacaklar. Yine de, çok şey olacak
olmasına rağmen, bunlar ezici olmayacak, çünkü bunu tek başımıza
yapmayacağız.
2010’da başlıca görevimiz Gerçek Olan
olarak SAF KALP SEVGİSİNİ bedenlemek ve Sevginin Yolunda yürümektir.
Bunu yaptığımızda, her şey mükemmel doğrulukta pozisyonuna yerleşir. Bu,
kesinlikle her şeyin mümkün olduğu bir yıldır.
2010’da kendimize Gerçek Olan olma ve
Sevgi Yolunu yürüme armağınını verelim.
MUTLU YENİ
YILLAR!
Gerçek Olanlar olarak tam olarak ortaya çıkarken,
Harika 2010 yılı bizlere
En Çılgın Hayallerimizin
gerçekleşmesini ve Tüm Sevgilerin Sevgisini getirsin.

SAF KALP
SEVGİSİYLE
Solara
ENTER THE NVISIBLE WEBSITE 
2010 Telif hakları Solar’ya aittir
Her hakkı saklıdır
www.nvisible.com
|
|
|
|
|
Geleceğimizin kalıplarını şimdi yaratıyoruz! |
|
|
|
Yeni’ye yapılan bu çılgın yolculuğun keyfini çıkartın. |
|
|
|
Haydi bütün varlığımızla korkusuzca sevelim! |
|
|
|
Bilinmeyen’e sürekli olarak açık olun! |
|
|
|
Ne olursa olsun GERÇEK olun! |
|
|
|